20 Eylül 2012 Perşembe

MUTLULUK, Guy de Maupassant

MUTLULUK, Guy de Maupassant
MUTLULUK
Guy de Maupassant
Bu bir öykü kitabı olup, içerisinde on yedi adet kısa öykü vardır. Guy de Maupassant'ın ömrünün sonlarına doğru; on yıl içerisinde, üçyüz kadar kısa öykü yazmıştır. Edebiyat dünyasında, Mopasan Tarzı denilen türün kurucusu olarak bilinir. Serim, düğüm ve çözüm tarzında, okuyucuyu merak içinde bırakan ve ayrıca mekanı detaylı canlandırma tekniğiyle, güzel bir okuma sağlayan yazardır.

Bu kitaptaki, hikayeler oldukça kısadır. Beş-altı sayfalık kısa öyküleriyle birlikte, yirmibeş-otuz sayfalık öyküleri de vardır; kimi basit, kimi de oldukça etkili kısa öykülerle dolu bu kitaptan hoşlanacağınızı umuyorum.

PRENS, Niccolo Machiavelli

PRENS, Niccolo Machiavelli
PRENS
Niccolo Machiavelli
Çoğu zaman bir yerlerde okumuş ya da duymuşsunuzdur, şu kelimeleri: Makyevel, Makyevelcilik...

Kitabın ne anlattığından önce, kitap niye yazılmış demek lazım. Machiavelli (Makyavel), züğürt kalmış, mevkisiz kalmış ve bu kitabı dönemin devlet yöneticisi olan Medici'ye itaf ederek, iş kapmayı umduğunu anlıyoruz. Ancak bu kitabın anlattıklarını küçültmemektedir ki, günümüzde bile hala geçerliliğini koruduğunu görüyoruz...

12 Eylül 2012 Çarşamba

KUMARBAZ, Dostoyevski

KUMARBAZ, Dostoyevski
KUMARBAZ
Dostoyevski
Dostoyevski, romanlarında, sanki sayfalardan çıkıp odamıza gelecek kadar gerçekçi karakterler yaratmaktadır. Okurken, kendinizi ortamın ta içinde hissetmeniz mümkün. Kumarbaz adlı bu eserinde yine güzel bir hikaye ile çıkmış karşımıza. Dünyanın en büyük yazarlarından olması, hiç de yanlış değil; bu ve diğer romanlarını okuduktan sonra gayet açık anlıyor insan.

Dostoyevski'in okuduğum kısa öykülerini ele alacak olursam, Kumarbaz'da da yine nasihat yüklü bir hikaye ile kaşılaşıyoruz. Hikaye, karakterlerin katılımıyla derinleşip, daha da eğlenceli bir hal alırken, kumar tutkusunun, insanı nerelere sürükleyebileceğini de gözler önüne seriyor...

GENÇ WERTHER'in ACILARI, Goethe

GENÇ WERTHER'in ACILARI, Goethe
GENÇ WERTHER'in ACILARI
Goethe
Goethe (Johann Wolfgang von Goethe 1749-1832) 'nin okuduğum ilk eseridir. Öncelikle kitabı basan Bordo-Siyah yayınevine teşekkür ederim. Gerçekten de güzel bir çalışma yapmışlar. Detaylı önsözlerle, kitap hakkında genel açıklamalar ve yorumlar yapmışlar. Bu kitabı okumadan önce, onu daha iyi anlayabilmemi sağladı.

Sanıyorum ki, içinde bulunduğumuz yüzyıl ve sonraki gelecek olan yüzyıllarla birlikte, AŞK tamamen şehir efsanesi haline dönecektir. Goethe ve onun devrinde ya da  daha da eski tarihleri anlatan yeni nesil yazarların eserlerini okuduğumda; aşk hiç de öyle basit bir olgu gibi görünmüyor. İnsanı titreten, öldüren veya paramparça edebilen bir duygu seli olarak karşımıza çıkıyor...

6 Eylül 2012 Perşembe

İSKENDER, Elif Şafak

İSKENDER, Elif Şafak
İSKENDER
Elif Şafak
Daha önce ve ilk defa Elif Şafak romanı olarak okuduğum, Baba ve Piç romanının İngilizceden tercüme edildiğini görmüştüm. İskender adlı romanını okumadan önce, belki bu doğrudan doğruya Türkçe olarak kaleme alınmıştır ve böylelikle Baba ve Piç ile kıyaslama yapabilirim diye düşünüyordum. Kıyaslama: Baba ve Piç'i tercüme eden Aslı Biçen hanımefendinin, kitaba kattığı edebî ruh ile Elif Şafak'ın doğrudan Türkçe olarak kaleme aldığı bir romandaki edebî ruhun karşılaştırması olcaktı, benim için. Neyse, İskender'de doğrudan İngilizce olarak kaleme alınmış bir eser. Kıyaslamayı artık başka -ki varsa!- romanlarına bırakacağım.

Ha, bu arada, asla kötülemek ve küçümsemek için kıyaslama içine girme niyetinde değilim. Sadece yazarı daha iyi analiz edebilmek adına bir meraktır. Bu ayrıca bana, bir eserin, başka dillere tercüme edildiğinde, orijinalinden ne kadar sapma da yapabileceğini gösterecektir. Farklı bir bakış açım ve mantalitem olduğu kesin ;) İskender veya Baba ve Piç romanlarının İngilizce - Orijinal sürümünü okuyamayacağımdan, Elif Şafak'ın doğrudan Türkçe kaleme aldığı bir eseriyle kıyaslama yapacağım. Yazara ait kitapları okumam zaman içerisinde devam edecektir. Gelelim İskender'e...