3 Şubat 2013 Pazar

Kedi ile ben, bir de sen

"Kedi" dedim, "sever mi beni", konuşmam bitip telefonu kapatırken. "Sever mi beni, kedi, ha söylesene, sever mi?" dedim bir kez daha. "Benim onu sevdiğim gibi onun da beni sevmesi mümkün mü, kedi?, Ha, söylesene, mümkün mü?" Kedi dile gelemedi... Dertliydi kedi, atılmıştı! Yuva diye verilen yerden, "velinimetim zeval görmesin" düşüncesiyle, tüm gece kurulan bir planın ardından atılmıştı. Gizlice eve sokulmuş ve gırıldarken kucağımda, kediye sorulacak soru muydu bu şimdi: "Sever mi beni?". Kedi dile gelseydi, "ya peki siz beni sevebildiniz mi?" deseydi... 

Kedi ile ben, bir de keşke olsaydın sen; masalların masalında yaşasaydık, sen, kedi ve ben...

Su başında durmuşuz,
çınarla ben.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarla benim.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınarla bana.

Su başında durmuşuz,
çınarla ben, bir de kedi.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarla benim, bir de kedinin.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınarla bana, bir de kediye.

Su başında durmuşuz,
çınar, ben, kedi, bir de güneş.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarın, benim, kedinin, bir de günesin.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınara, bana, kediye, bir de güneşe.

Su başında durmuşuz,
çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarın, benim, kedinin, günesin, bir de ömrümüzün.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze.

Su başında durmuşuz.
Önce kedi gidecek,
kaybolacak suda sureti.
Sonra ben gideceğim,
kaybolacak suda suretim.
Sonra çınar gidecek,
kaybolacak suda sureti.
Sonra su gidecek
güneş kalacak;
sonra o da gidecek...

Su basında durmuşuz.
Su serin,
Çınar ulu,
Ben şiir yazıyorum.
Kedi uyukluyor
Güneş sıcak.
Çok şükür yaşıyoruz.
Suyun şavkı vuruyor bize
Çınara bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze....

Şiir: NAZIM HİKMET
Giriş: Murat

Hiç yorum yok: