Gençken, yakam bağrım açık karda koşuşturur, saat mevhumunu yitir, doyasıya akşamlara kadar eğlenirdim arkdaşlarımla, kar topu oynayarak. Kurşun işlemez diye düşünürdüm. Biri karşımda ateş etse, mümkün değil göğsümü delip geçemez, ölmem ben, derdim. Bedenim öyle miydi gerçekten bilmiyorum, ancak zihnim ve özgüvenim çelik gibiydi.
Yıllar geçti -ki 1970'den başlayıp 2015'e dayandı. 45'lik bir herif oldum dolayısıyle. Eh, şükür ki, baba da oldum. Babalık payesini almama katkıda bulunan eski eşime ve kızıma da şükranlarımı sunuyorum. Zihnim ve özgüvenim zaman içersinde defalarca sakata uğradı, çok uğraştılar onları yitirmem için, ve çok da uğraşan oldu benimle, onları tekrar edinmem için. Yitirilmesi için de, edinilmesi için de uğraşanlara şükranlarımı sunuyorum. Onlar olmasaydı dengemi sağlayamayacaktım, etrafımı göremeyecektim. Var olsunlar...
Ben bir denge ustasıyım artık; bir tarafım kor ateşler içerisinde, bir tarafım engin denizler... Ateşe düştüğümde, ah!, dememeyi; denize düştüğümde de, oh!, dememeyi öğrendim. Her iki durum için: Şükürler olsun, şükürler olsun, diyebilmeyi öğrendim...
Para! Bakın para, tamamiyle matematiksel bir unsurdur. Kaybedilebiliyor ve kazanılabiliyor. Bir civa misali, elde tutulması güç bir şey. Güvenemezsiniz ona. Yaşantınızı ona bağlamayın. Para gibi size dost gelenler de var bu dünyada, onlarsız yaşanmaz diye düşünüyor olabilirsiniz. Harcanabilir olup olmadıklarına bakın. Birikmiyorsa dostluk, bilgi gibi çoğalmıyorsa, çekip gitmeyi, terk etmeyi de bilmelisiniz. Paraya gelişine vurun, harcayın onu; o tüm bunları hakediyor!..
Nasihatı falan kısa kesip, bu yazıyı yazmamın nedenine dönecek olursam; hepinize sağlıklı, huzurlu ve bereketli bir yıl dilediğimi bilmenizi isterim.
2015 gerçekten ama gerçekten her birimiz için hayırlı, sağlıklı, huzurlu ve bereketli bir yıl olsun!
Murat Dicle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder