NANA Emile Zola |
Emile Zola, birbirini izleyen yirmi roman yazmış, bunlarla bir ailenin
doğal ve toplumsal tarihin ortaya koyan büyük bir bütün oluşturmuştu.
Yazarın unutulmaz romanlarından biri olan Nana, yirmi kitaplık bu
bütünün içinde tek başına da büyük ilgiyle okunabilmektedir. Nana'da bir
orospuyu anlatır Emile Zola. İlk bölümde Nana'nın bir tiyatro oyuncusu
olarak yükselişi, ikinci bölümde ise bir orospu olarak düşüşü
sergilenir. 1880 yılında ilk basımı 55 bin yapılan bu dev roman, bir gün
içinde tükenmiş, bütün Fransa'da büyük olaylar uyandırmıştı.
Eleştirmenlerin bir kesimi romanı göklere çıkarırken, bir kesimi de
yerin dibine batırmıştı. Roman, baştan sona erkek tutkularının bir
şiiri, roman kahramanı Nana ise, yalnızca başarılı bir orospu değil,
aynı zamanda insanüstü cinselliğin de bir simgesidir. Beyaz perdeye de,
sahneye de uyarlanan bu romanın başkişisi Nana'yı, en yetenekli
oyuncular bile romandaki Nana gibi calandıramamışlardır. Bunun nedeni,
Nana'nın, gerçek ve mit, orospu ve canavar, kadın ve tanrıça olarak,
benzersiz bir edebiyat yaratısı olmasıdır. (alıntıdır)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder