Umarım herkes iyidir... Herkesin bir tek benden gayri en iyi olduğunu düşündüğüm anlardan birini yaşıyor olsam da, ben de herkes kadar iyi olabilmeyi diliyorum. Dilemek, kendim için en iyisini düşünmek, yeterli mi, bilmiyorum.
Artık gündüzleri bir rüyada yaşıyor gibiyim. Olaylar birbiriyle ilintisiz, aniden değişiyor. Yediğim, içtiğim, konuştuklarım veya gezip gördüğüm yerler, uykuya daldığımda hatırlanmaz oluyor. Oysa artık uykuya dalıp da gerçek rüyalarımda gördüklerimin tadı ağzımda kalıyor, konuştuklarım daha gerçek geliyor bana. Yaşadığım ile ölüm provası yaptığım dünya arasındaki gerçekliği yitirmiş durumdayım. Ne zaman gerçeği ne zaman rüyayı yaşadığımı anlayamıyorum. Yaşarken mi yoksa ölüm provasındayken mi, daha gerçek bir "ben" oluyorum, tanımlayamıyorum.
Gerçek olduğunu hissettiğim anlarda -ki bu bir rüya eminim, "nasılsın?" dediklerim mutlaka "teşekkürler iyiyim, ya sen?" diyebiliyorlar. Bir rüya olduğunu hissettiğim anlarda -ki bunun bir rüya olmadığından eminim, "nasılsın?" dediklerim, puff diye duman oluyorlar gözümün önünde... Sessiz ve kapkaranlık bir odada gibi hissettiriyor bu durum beni.
Ne uyanık ne de uyuyor olmayabilirim; "ben" bir "hiç" olabilirim: var olmamış!
- murat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder