17 Haziran 2013 Pazartesi

Taksim Gezi ve Kazlıçeşme farkı

Kazlıçeşme mitinginden sonra düşündüm, (evet arada bir düşünebiliyorum)
Şunu anladım ki, bir zafer bedava kazanılmışsa ne ekmek ne de bayrağın değeri olmuyor!

Çocukken, yere düşen ekmeği, üç kere öpüp başımıza değdirir sonrada bir kenara koyardık. Bunun bir anlamı vardı. Bir bayrak gördüğümüzde, saygılı tavırlar içerisine girerdik. Okulda aşı olurken, doktorlar veya öğretmenler, bayrağa bakın, derlerdi de acı hisetmezdik, aşı olurken. Tabii, bu ülkenin bedavaya/zahmetsizce kurulmadığını; binbir zorluklarla bu hale getirildiğini, öğreten ebeveynlerimiz, abilerimiz ve ablalarımız bize böyle davranmayı öğütlemişti.

Kazlıçeşme mitingi sonrasında -ki fotoğraflarda ve videolarda da göreceğiniz üzere- yerlerde Türk bayrakları ve ekmekler (yiyecekler) görünmektedir. Bedava şeylerin değersizliğine bir işarettir bu. Gezi Parkı'nda ise, bunun tam tersi bir davranış söz konusuydu. Daha derli toplu, aklı başında insanlar çevreyi hem temizliyor hem de manevi değerleri ayaklar altına almıyorlardı. Bedava (hükümetten) değil, halkın kendi kendine veya kendi ceplerinen getirdiklerini yiyip içiyorlardı. Dahası, kendi yol paralarını kendileri veriyorlardı. Kimse onları evlerinden zorla alıp direnişe katmadı, hiç kimse! İşte bu "adi" insanlar, Başbakan'ın "bir tarafının kılı" olanları da kurtarmak, gelecekte daha onurlu ve kendi kendine yetebilen bir ülke olmak adına, direniyorlar; sağduyulu bir şekilde gaz ve tazyikli su yiyerek!

Sokaklarda, AKP'li gençler ellerinde sopalarla, nerede bu çapulcular, diye sürü halinde dolaşıyorlar. Peki, sürü halinde, nerede bu AKP'liler diye, ellerinde sopalarla dolaşan bir çapulcu gurubu gördünüz mü? (provokatif girişimleri lütfen delil diye sunmayın) Çapulcu gurubunun en temel sloganı, hükümet istifa, değil mi? Bu sloganı, polisin kışkırtmasına rağmen, saldırısız ve silahsız atmak, bir hak değil midir? Taş atanlar ve hatta molotof kokteyl atanlar olmadı mı? Oldu elbette, ama bunların kim olduklarını da gördük. Ayrıca, heyecana kapılıp, direnişin ruhunu tam anlayamayan genç kardeşlerimizin kanının kaynamasından da doğan, kabul edilmeyecek olaylar oldu; bu tasvip edilmedi gerçek direnişçiler tarafından, ivedilikle kınanıp, doğru bir direniş için gençler yönlendirilmedi mi?

Velhasıl son sözüm hükümete: Bugün bedavaya satın aldığınız halk da sizi o derece kolayca gözden çıkartacaktır, unutmayın!

- murat

Hiç yorum yok: