12 Nisan 2015 Pazar

NANA, Emile Zola

NANA, Emile Zola
NANA
Emile Zola
Emile Zola, birbirini izleyen yirmi roman yazmış, bunlarla bir ailenin doğal ve toplumsal tarihin ortaya koyan büyük bir bütün oluşturmuştu. Yazarın unutulmaz romanlarından biri olan Nana, yirmi kitaplık bu bütünün içinde tek başına da büyük ilgiyle okunabilmektedir. Nana'da bir orospuyu anlatır Emile Zola. İlk bölümde Nana'nın bir tiyatro oyuncusu olarak yükselişi, ikinci bölümde ise bir orospu olarak düşüşü sergilenir. 1880 yılında ilk basımı 55 bin yapılan bu dev roman, bir gün içinde tükenmiş, bütün Fransa'da büyük olaylar uyandırmıştı. Eleştirmenlerin bir kesimi romanı göklere çıkarırken, bir kesimi de yerin dibine batırmıştı. Roman, baştan sona erkek tutkularının bir şiiri, roman kahramanı Nana ise, yalnızca başarılı bir orospu değil, aynı zamanda insanüstü cinselliğin de bir simgesidir. Beyaz perdeye de, sahneye de uyarlanan bu romanın başkişisi Nana'yı, en yetenekli oyuncular bile romandaki Nana gibi calandıramamışlardır. Bunun nedeni, Nana'nın, gerçek ve mit, orospu ve canavar, kadın ve tanrıça olarak, benzersiz bir edebiyat yaratısı olmasıdır. (alıntıdır)

Hiç yorum yok: