30 Ağustos 2014 Cumartesi

SEVDALİNKA, Ayşe Kulin

SEVDALİNKA, Ayşe Kulin
SEVDALİNKA
Ayşe Kulin
Roman olsun diye mi yoksa yaşanan gerçekler daha çok insan tarafından bilinsin diye mi, aşk teması eklenmiş bu kitaba bilmiyorum. Çünkü, olsa da bir olmasa da birdi bence... Edebi olarak değerlendirmek istemiyorum ve sanıyorum ki kitabın amacı da edebi olmak yerine, yaşanan -acı- gerçekleri kitlelere roman tadında ifşa etmekti.

Kitap okunmayı hakediyor. Özellikle Boşnakları tanımak, Bosna-Hersek savaşının içyüzünü görebilmek adına, okunmayı hakediyor. Din bezirganlığının bir kez daha ne büyük acılar yaşattığını okuyoruz. Bir değil iki değil, on yüz yıllar boyunca çekilen en büyük acıların sebebi hep din olmuş maalesef. Oysa böyle olmamalıydı değil mi? Hele hele indirilen kitaplardaki gibi din, din olabilseydi eğer... Yazık!..

İster Bosna-Hersek savaşı adı altında yapılmış olsun, ister Hocalı'da yapılanlar olsun. Aynı tarihlere denk düşen bu iki soykırım, tarihe kazınmış ve dinini cilalayanların utancı olmuştur. Haçınız mübarek(!) olsun emi! İyi halt ettiniz... Ve soykırımdan müzdarip oldukları halde, kulakarkası edenlerin de içine dert olsun... Bilen bilir ki, tüm bu acılar hiçbir zaman bir karış toprak için yaşanmadı. Bunların hepsi bir tiyatro idi, ölenler ise figüran idi. Tüm bunlar kim için idi?! Eli kanlı Küresel Kraliyetçiler için idi... Peki ne için idi? Bölüp parçalayıp, kolayca yutabilmek için idi...

Bu arada ilginç bir şey yaşadım. Kitabı okurken sevgilim bana, vay Ayşe Kulin ha, ergen misin olm sen? dedi. Üstüne bir de kızım bir kaç gün sonra, baba Ayşe Kulin okuyanlara ergen diye dalga geçiyorlar, dedi. Ben bunu çözebilmiş değilim. Bilen beri gelsin!

* Diğer kitap yorumları için tıklayınız.


Hiç yorum yok: