20 Ocak 2014 Pazartesi

TOPRAK ANA, Cengiz Aytmatov

TOPRAK ANA, Cengiz Aytmatov
TOPRAK ANA
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov'un okuduğum ilk eseridir. Özetle, süper, deyip yorumumu bitirmek daha mı yerinde olur acaba? Üstad ne güzel yazmış. Yüz kırk sayfalık bu romana koca bir ömrü, ömürleri sıkıştırmış: Tolgoya, Suvankul, Kasım, Aliman, Maysalbek, Caynak...

II. Dünya Savaşı'na katılan Rusya, köylerden asker alımına başlar. Bir Kırgız köyünde yaşayan Suvankul ile Tolgoya'nın oğulları da bir bir askere giderler. Suvankul baba ve Tolgaya ana, toprağı işleyen ve onu çok iyi anlayan bir karı-kocadırlar. Yetiştirdikleri oğulları ile mutlu bir hayat sürmetedirler. Bir de gelinleri Aliman vardır ki en büyük oğulları Kasım'ın karısıdır.

Roman, insanlarla toprağın, insanlarla insanın, insanlarla hayvanların, özetle insanlarla doğanın antlaşmasını çok güzel anlatmaktadır. Doğa, insan için gerekli olan her şeyi vermektedir, yeterki insanoğlu doğaya vermemezlik etmesin: Toprak Ana'ya bir veren, yüz alacaktır! Doğanın kontrolü altındaki felaketlerden, insanlar yine doğanın desteğiyle düze çımayı başarmışlardır. Ancak bir de insanların yarattığı bir felaket vardır: Savaş... Savaşlarda yitirilenleri, ne doğa ne de Toprak Ana teselli edebilmektedir; edememiştir de... Can dostu Toprak Ana, Tolgoya'yı hep dinlemiştir. Ancak elden ne gelir; birlikte üzülmek, birlikte ağıt yakmaktan başka!

19 Ocak 2014 Pazar

AŞK YÜZYILI BİTTİ, Nuran Yıldız

AŞK YÜZYILI BİTTİ, Nuran Yıldız
AŞK YÜZYILI BİTTİ
Nuran Yıldız
İçinde bulunduğumuz yüzyılı ifşa eden bir kitap. Nuran Yıldız, bizlerin gerek aşk, gerek siyaset ve gerekse de iş yaşamızda kendimize sorduğumuz: Niye böyle oluyor? ve hatta, Allah'ım ne günah işledim? gibi soruların kaynağına inmemize olanak veriyor.

Kitabın aşk ile ilgili bölümünü okuduğumda, Hande Altaylı'nın Aşka Şeytan Karışır adlı romanına da açıklama almış oldum. Aşka Şeytan Karışır adlı romanı, toplumu dejenere ettiği yolunda eleştirilerim olmuştu. Oysa, toplum zaten neredeyse bir yüz yıl öncesinden dejenere olmaya başlamış bile.
 
Bu kitap sizi değiştirebilir ya da değiştiğinizi düşünüyorsanız eğer, kendinize çeki düzen vermenizi sağlayabilir. Kitap, size bir reçete sunmuyor, sadece bir teşhiş kitabı bu. Kesinlikle herkesin okumasını salık veriyorum. Ve umuyorum ki, özellikle iş yaşamında, bu kitapta anlatılan yöntemler uygulamadan kalkar.

17 Ocak 2014 Cuma

Başım sıkıştığında

Başım Sıkıştığında
Başım sıkıştığında gel demiştin ya;
Başım sıkıştı preste;
Ama sen yoktun hiçbir yerde,
Çocukların peşine düşmüştün,
Bir de ayakabı kutularının içine.
Seninle görüşeceğiz ahirette:
Soracağım hesabını,
Okumak varken,
Yüz liraya çalışmak ne diye?

Murat Dicle

Gök gibi bulut desenli

Gök, üstüme hiç giyinmediğim bir entari gibi;
Bulut desenli...

Bir şeker görmüştüm bir şeyde:
Bulut gibi;
Beyaz değil, pembe idi...

Ve bir köpek görmüştüm,
Buralardaki gibi başıboş değil;
Güzel bir kadını götürüyordu bir yere,
Boynundaki ipiyle...

Arkasını çevirdim
Ve baktım o şeye:
İlginç bir şey gördüm:
Sordum, domatesmiş,
Kırmızı ve yuvarlak;
İki ekmeğin arasında,
öteki de etmiş;
İlginç, hepsi yuvarlak,
İçinden taşmış
Yeşil bir yaprak...

Baktığım şeydeki şeylerin
Hepsi bana uzak.
Gök gibi,
Bulut desenli bir entari misali...

Murat Dicle

Otur Sevgili

Murat Dicle, ŞİİR, Otur Sevgili
Otur sevgili yanı başıma:
Öylece sessiz ve kımıltısızca otur.
Ses etme, çünkü seni dinledim yeterince;
Kımıldama, hareketlerin batıyor bana.
Otur sadece,
Sindireyim seni
Ve seninle ilgili herşeyi.
Sus!
Dedim ama konuşma.
İndir elini,
Sok cebine.
Bakma ayrıca bana.
Yere de bakma!
İleri bak sadece;
Gidemeyeceğin ileriye,
Benimle...

Bitiriyorum bu ilişkiyi;
Sen bitirmeye yeltenme
Ve sen sırf bu zevki yaşama diye...

Murat Dicle