4 Mayıs 2014 Pazar

Söylenecek söz

Her insana söylenecek bir söz mutlaka vardır. Ve bir gün, öyle bir laf edeceğim ki, dünya bile bir an durup şöyle diyecek: Bu, bende mi doğdu, ve bende yaşıyor hâlâ? Ne mutlu öylese... Diyecek ve mükemmel bir devinim ile dönecek yeniden. Dönerken savuracak bizleri; kimimizi göğe, kimimizi yere. Ayrışacağız, tıpkı milyarlarca yıl önce, ayrışıkken olduğumuz gibi. Patlama? Olmayacak. Öteki, berikine şöyle diyecek: Ah, ne sözmüş ama. Beriki, peki söz neymiş? Öteki, sev, sev, sev...

- Murat Dicle

Eller yukarı

Bunu yapmak istemezdim;
Silahı gönlüne tutmak,
Zorla beni sevmeni
Hiç istemezdim,
Düşünemezdim bile,
Şu ana kadar...

Zorladın beni!
Şimdi ellerini kaldır,
Usulca gönlünü aç:
Seveceksin beni,
Benim seni sevdiğim gibi.
Mecbursun,
Ölürüm yoksa hemen şimdi.
İstemezsin değil mi, ölmemi?

- Murat Dicle

Göç eden üstüne

Sen gittin, gitme demiştim, dediydik...
Gittin, bizi bıraktın, başka diyara göç ettin.
Terk ettin beni, istemeden...
İstememiştik, gitmeni dilememiştik.
Yapayalnız kaldım, kaldık, sensiziz şimdi.
Hatıran var bende,
Dokunamıyorum hiçbir tene.

Biri var belki;
Seviyor muyum, afaki,
Seviyor mu, hakiki...
İnanıyorum;
Ben afaki,
O hakiki...
Olur mu peki?
Göç eden sana sormak gerek,
Bilirsin belki...

- Murat Dicle

1 Mayıs 2014 Perşembe

BİR İDAM MAHKÛMUNUN SON GÜNÜ, Victor Hugo

BİR İDAM MAHKÛMUNUN SON GÜNÜ, Victor Hugo
BİR İDAM MAHKÛMUNUN
SON GÜNÜ

Victor Hugo
Ne denilebilir ki idamına bir kaç saat kalmış biri için, ne denilebilir?! Hangi söz, mahkûm için teselli olabilir? Üç yaşındaki -ki bir yıldır göremediği- çocuğunun onu tanıyamaması, son vedasında, ne acı, ne talihsizdir, bilir misiniz? Bilemez misiniz? Öyleyse bu çok az sayfalı, çok kahredici romanı okuyun derim. Okuyun ki idamın dehşetini yaşayın.

Hak etmiş ya da etmemiş, biz karışmamalıyız kişinin ölüm hükmü üstünde. Eğer yaradana inanıyorsak, onun verdiği canı, ancak o alır diyorsak, idam, bizim hükmümüzün dışında olmalı. İnsan hükmüne bağlı olmamalı. Ceza haktır, ancak ölüm bir ceza mıdır?!

Yazar, ölüm cezalarının pespayeliği üstüne eğiliyor. Cezanın ölüm ile neticelendirilmesinin değil, daha insancıl cezaların yürürlüğe girmesini diliyor, bu romanıyla. Zaten, romanın yayımlandığı dönemde, eleştri oklarını üstüne çekmiştir Victor Hugo.

Okumayanların okumasını diliyorum.

* Diğer kitap yorumları için tıklayınız.


30 Nisan 2014 Çarşamba

Kısık kısık gülen

Oysa ben hep seni düşünüyorum; sen beni düşünüyor musun? diye düşündüğüm anları düşündüğümde, senden başka ne düşündüm bilmiyorum. Düşünüyorum, düşünüyorum, aklıma hiçbir şey gelmiyor; bir tek sen, yalnız sen geliyorsun düş'üme... İnsan çocuğunu da mı düşünmez?! Düşmüyor işte düşüme, seni düşünüyorken. Düşünemiyorum senden başka bir şey; fırsat olmuyor ki
senden gayrisi düşüme düşsün, be hey vicdansız: gözleri kısıla kısıla gülen...

- Murat Dicle