26 Şubat 2015 Perşembe

Ah sizler, ah!

Bahar esiyor şu günler, kışın ayları sürüyorken.
Güneş tepeliyor beni, balkondan ara sıra bakarken.
Kediler ayaklarıma sürtüyor, tepem ısıl ısıl yanarken.
Sigara içirtiyor hava, ben balkonda çoşarken.
Kediler ayağıma dolanıyor, açız biz, derler.
Umurumda değil kediler,
hava günlük güneşlikken.
Vermedim mi onlara yemek,
ben henüz balkona çıkmamışken;
tavuk ciğeriydi verdiğim,
on beş dakikada pişen
ve onlar değil miydi
bir dakikada mideye indiren?
Kediler,
işte hep böyle isterler.
Tıpkı kadınlar gibi,
senin ciğerini de isterler.
Ah sizler, ah!..
Ne kedisiz çekilir artık bu ev,
ne de sevgilimsiz...

Murat Dicle

Kardelen

Kardelen gibi açılırım,
senede bir kere,
bilemedin iki.
Beyaz açar bazen,
bazen gri.
Bazen der, ey insan,
bazen, nerede insan.
Solarım gönlüme,
senede bir,
bilemedin iki kere.
Üzülür insan,
varsa,
yoksa
der ki öldü çiçek.

Murat Dicle

Hamal

Ben çılgın dünyaların durağanı,
durağan dünyaların en çılgını.
Ben maddi hayatın en tembeli,
göremediğin dünyamın hamalı.
Ben atalet içinde yazanım,
Yazarken ataletimi de atarım.
Dedim ya,
göremediğin dünyamın en çılgını,
en çok yüklenen hamalı...

Murat Dicle

24 Şubat 2015 Salı

YERALTINDAN NOTLAR, Dostoyevski

YERALTINDAN NOTLAR, Dostoyevski
YERALTINDAN NOTLAR
Dostoyevski
Bay X, belki de bir hiç... Gizemli bir adamın, yeraltından, şaşılacak kadar açıkça kendini anlattığı bir roman bu. Kendi kendisiyle savaşımını, kendi içindekilerle çatışmasını, kendini var etmesini, kendini yok edenleri, derinliğini anlatır Bay X...

Eziktir, aşikardır bu. Ama ben ezik değilim, der sanki itiraflarında. Kaçtıysam eğer, bu kesinlikle asaletimden, der sanki yazdıklarıyla.

Belki yazılacak ve benim hâlâ idrak edemediğim çok mevzu var bu esere. Üstad Dostoyevski, Suç ve Ceza'nın ön hazırlıklarını yapmış bu eseriyle. Öyle ki bir yorumda, Suç ve Ceza ile Yeraltından Notlar arasında bir bağ kurulmak istendiği, yazılıyordu. Mümkün, neden olmasın ki.

Daha fazla şey yazamayacağım. Bu eserin oyununu izlemek isterdim. Ya da varsa filmini...



19 Şubat 2015 Perşembe

İtinayla

Oysa ben itinayla insanların kalbini kırmaktan sakınırdım. Oysa bir takım onlar benim kalbimi itinasız kırdılar. Kalp kırmanın da bir asaleti olsa; kırdım ama bence kırılmalıydı dostum, denebilecek kadar... Şuursuzca kalbimi kırdılar. Farkında bile değiller. Ne zaman, nerede ve nasıl, hatta kim? diyecek kadar uzaklar yaşadıkları bu dünyadan ve kırdıklarından...



Murat Dicle