DÜŞMANLAR Isaac Bashevis Singer |
İlk başlarda, klasik Yahudi Soykırımı hikayesi gibi geliyor insana. Hoş, kitap baştan sona kadar, size sürekli olarak bu soykırımı hatırlatıyor. Ancak yazar, okuyucuyu ajite etmeden, konuyu başka bir açıdan ele alarak, güzel bir hikaye anlatıyor. Yazar, "İnsanın en büyük düşmanı, yine kendisi ve kendinden olanlardır" demeye getiriyor.
Herman, Nazi'lerin soykırım yaptığı dönemde, bir çiftliğe sığınır ve üç sene boyunca bu çiftliğin ahırında ikamet eder. Ahırda onu, Nazi subaylarından gizliyen, Yadwiga adlı Polonyalı bir Hristiyandır. Ki bu kız, vaktiyle Herman'ın evinde hizmetçilik yapmıştır. Herman, soykırım neticesi olarak; karısı Tamara ve iki çocuğunu yitirir. Geçen üç yılın sonunda, Herman, Amerika'ya göç eder. Yanına, onu kurtaran Yadwiga'yı da alır ve onunla Amerika'da evlenir. Hikaye böyle başlıyor ve bizlere düşmanları bir bir anlatıyor, Herman'ın gözüyle...
Bir eleştiri olarak; hikaye başka bir açıdan ele alınsa da -sanıyorum- bu soykırım reklamının yapılması, tüm Museviler için bir yemin olmuş durumda. Soykırıma maruz kalanların torunları, Nazi'lerin uyguladığı bu insanlık dışı uygulamayı, -bildiğiniz üzere- bizlere binlerce kez; filmler, kitaplar vb. imkanlarla aktardılar. Ancak, nedendir bilinmez bu torunlar, 21. y.y.'da yaşanan diğer soykırımlara heryerlerini kapatmış durumdadırlar. Sanki, onlardan başka hiç kimse acı çekmemiş gibi bir tavır almış durumdalar. Allah "komşusu aç, kendi tok uyayanı" sevmez, değil mi?
* Diğer kitap yorumları için tıklayınız.
Herman, Nazi'lerin soykırım yaptığı dönemde, bir çiftliğe sığınır ve üç sene boyunca bu çiftliğin ahırında ikamet eder. Ahırda onu, Nazi subaylarından gizliyen, Yadwiga adlı Polonyalı bir Hristiyandır. Ki bu kız, vaktiyle Herman'ın evinde hizmetçilik yapmıştır. Herman, soykırım neticesi olarak; karısı Tamara ve iki çocuğunu yitirir. Geçen üç yılın sonunda, Herman, Amerika'ya göç eder. Yanına, onu kurtaran Yadwiga'yı da alır ve onunla Amerika'da evlenir. Hikaye böyle başlıyor ve bizlere düşmanları bir bir anlatıyor, Herman'ın gözüyle...
Bir eleştiri olarak; hikaye başka bir açıdan ele alınsa da -sanıyorum- bu soykırım reklamının yapılması, tüm Museviler için bir yemin olmuş durumda. Soykırıma maruz kalanların torunları, Nazi'lerin uyguladığı bu insanlık dışı uygulamayı, -bildiğiniz üzere- bizlere binlerce kez; filmler, kitaplar vb. imkanlarla aktardılar. Ancak, nedendir bilinmez bu torunlar, 21. y.y.'da yaşanan diğer soykırımlara heryerlerini kapatmış durumdadırlar. Sanki, onlardan başka hiç kimse acı çekmemiş gibi bir tavır almış durumdalar. Allah "komşusu aç, kendi tok uyayanı" sevmez, değil mi?
* Diğer kitap yorumları için tıklayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder