Bu bana hemen Aşık Veysel'in şu dizelerini aklıma getirdi:
Güzelliğin on par'etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa
Ne ilginçtir ki, onca bu gerçekliğe rağmen arada sıkışmış kalmış bu mısralar ve itiraflar fazla dilden dile dolaşmaz. Hep gizlenir. Aslında kadındır erkeği değerli kılan. Hep böyle söylenir. Hatta demezler mi biz erkeklere: "Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır". Peki bazılarımız da sanki bu sözlere inat: "Kadın erkeği vezir de eder rezil de eder" demedi mi? Sokrates evliliği önerse de şöyle devam eder: "Karın iyiyse mutlu, kötüyse filozof olursun"
Gerçek olan, biz erkelerin kadınlara verdiği değerdir.
Asıl olan da budur. Öyleki Yaban, Hasan Dede'in bir türküsündeki, Eşrefoğlu'nun söylediği "arı biziz bal bizdedir" mısrasını hatırlatır.
arı vardır uçup gezer
teni tenden seçip gezer
canan bizden kaçıp gezer
arı biziz bal bizdedir
Biz neyi görüyorsak gerçek o'dur!
Don Kişot'un sevdiğidir aslında Dulcine, Yaban kendini bulur Don Kişot'un hikayesinde. Şanso'nun da gördüğü gibi Dulcine; pis kokan ve elleri nasırlı köylü bir kadındır. Fakat Don Kişot, Dulcine'sini gördüğünde yerlere kadar eğilip ellerini öperdi. Ve "oh ne güzel kokuyor. ne ilahi varlık!" diyerek Şanso'yu şaşırtmıştır.
Ne Yaban ne Don Kişot ne de diğer erkeler utanmamıştır bu yolda yürümekten. Yürüdükleri yol kuru ve elverişsiz olsa da gördükleri yemyeşil çayırlardır. Büyük bir çoşkuyla da devam edeceklerdir.
Bu yazı Dulcine'sine giden Don Kişot'lara adanmıştır.
Murat Dicle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder