20 Nisan 2012 Cuma

DURU AŞK 2/5


- Bölüm 2: Dışarıda -

 "O günlerde gelecek, Duru" dediğinde elini elime doğru uzattı ve farkında olmadan elini sımsıkı tuttum. El ele tutuşarak durağa doğru, keyifli adımlara yürümeye devam ettik. "Nereye gidiyoruz?" diye sorduğumda, "Bugün Taksim'e gidelim dedim, biraz değişiklik olsun istedim" diye cevap verdi. "Ama oralar çok kalabalık, istemiyorum kalabalık yerlere gitmeyi" desem de tatlı bir iknayla, "Güzelim, kalabalık içinde yalnızlığı yaşatacağım sana. İstiklal'de yürürken yalnızca sen ve ben olacağız" dedi. Gerçektende, Cenk ile yolda yürürken sadece ikimiz varmışız gibi geliyor bana. Yanımdan geçenleri hiç farketmiyorum. Mesela şu yanımdan geçen gözlüklü adamı farketmemek mümkün mü? İnanmıyorum ya, bu aynalı gözlükler hala tedavülde mi? Gözlerimi görüyorum yansımada.. Gözlerim, evet gözlerimde gözlük yok. Akıl mı kaldı bende, aceleyle çıktık dışarı. Hava sabahın aksine güneşli, yakıcı olmasa da, güneş gözümün içine batıyor sanki. Yürüyoruz hala, bir dakikaya kalmaz durağa varmış olacağız.