- Bölüm 4: Hastanede -
"Doktor
hanım, artık kalksanız diyorum.." diyen kardeşimin sesi ile gözlerimi
açıyorum. Avize hala aynı yerde, sallanmıyor. Pencere de kapalı.
"Pencereyi yine açık bırakmışsın, hava o kadar iyi değil abla. Böyle
giderse, üşüteceksin." Bunu son zamanlarda hep yapıyordum. Altı gün
önce, işbaşı yaptığım yeni hastanemde göreve başladığımdan buyana,
içimde bir garip bulantı oluyor hep. Temiz hava girmeli odama. Saate
bakıyorum, 07:15'i gösteriyor. Bugün pazar değil, bunu çok iyi
biliyorum. Ve benim ne olursa olsun işe gitmem lazım. Ah, iyiki evim
hastaneye yakın. Ancak, kahve keyfimden vazgeçeceğim aşikar. Ani bir
hareketle bir çırpıda yataktan çıkıyor, bir yandan komik bir kaç el kol
hareketiyle, diğer yandan da kardeşimi iterek tuvalete koşuyorum.
Tuvaletteyim, "foşşş".. Ah, çok tanıdık geldi bu an. Bu bir dejavu
sanki. Hatırlıyorum, ne yapıyor acaba? Dünkü olaydan sonra fazlasıyle
bitkin düştüm. Olsun en azından onun yaşıyor olması sevindirici. Dün çok
acemi gibiydim, hiç kimseye yardımcı olamadım. Hakkımda ne düşündüler
acaba?