13 Ağustos 2012 Pazartesi

SİMYACI, Paulo Coelho

SİMYACI, Paulo Coelho
SİMYACI
Paulo Coelho
Yazarın bir başka romanını okumadım, ancak bu romanı okurken, yazım ve anlatım dilinin basitliği beni şaşırttı. Çünkü, böylesi dünyada yankı yapmış ve milyonlarca satılmış bir romandan beklentim büyüktü. Yazım ve anlatımda, edebi bir eser bekliyordum. Ancak bu bir tarz, bunu kabul etmek gerek. Hikayenin beklenen bir sonu olmakla birlikte, kullanılan tarz; Çehov tarzı gibi geldi bana. Günümüz modern anlatımlarından uzak bir tarzla yazılmış. Bu hikayeyi, Balzac, Ahmet Ümit vs. yazmış olsaydı, emin olun 180 sayfa yerine iki ciltlik roman ortaya çıkardı. Aslında iyi de olurdu.

Herşeyden önce konu harika. Anlatılmak istenen şey, her insan için çok önem arzedeceğini sanıyorum. Simyacı'yı okuyan hemen herkesin bu öyküde, kendinden ve kendi için birşeyler bulacağını düşünüyorum.


Ah keşke, hikaye bu kadar kısa tutulmasaydı. Emin olun, iki cilte sığacak uzun bir roman olabilirdi. Herneyse, belki de böylesi bu hikaye için en iyisi; kimbilir, aksi takdirde, daha az kitleye ulaşacaktı.

Ailesinin hali vakti yerinde bir genç olan Santiago; dünyayı gezmek adına, babasından icazet alarak çobanlık yapmaya başlar. Sürücü ile o şehirden bu şehire geçip gitmektedir. Yaptığı işi çok sevmektedir ve bu işten  -tıpkı okuduğu kitaplardaki kadar- çok şey öğrenmektedir.

Hikaye, Santiago'nun kişisel menkıbesini anlatmaktadır. Üst üste gördüğü bir rüyayı yorumlaması için gittiği bir çingenenin yönlendirmesi ve ardından mistik bir adamın da aynı yere yönlendirmesi ile hikaye başlıyor. Hikayede kişi ve mekan derinliği yok, ancak felsefi bir derinlik var, konuda. Bu kitap, Nasıl Lider Olunur, Nasıl Mutluluk Yakalanır, Beynini Yıka vb. tarz kitaplar gibi algılanabilir. Algılanmalıdır da...

Hikayedeki en belirgin öğreti; neyin peşinde isen asla yarı yolda vazgeçme. Belki yarı yolda vazgeçtiğin şey, bir adım ötede olabilir. O bir adımı atmayı asla bırakma, -ki adımlar milyonlarca sayıya ulaşsa bile.

Sevebiliriz, aşık da olabiliriz. Ancak kişisel bir hayaliniz, menkıbeniz varsa, ilk önce onu tamamlayın. Aksi takdirde, bir ömür boyu bunun eksikliğini yaşayabilirsiniz. Kahramanımız Santiago, aşık olmuştur ve kaç defa yolundan vazgeçmek istemiştir. Santiago, gittiği yolun boş olabileceğini ya da bu yolda ölerek, aşkına hiç bir zaman ulaşamayacağını düşünüyor. Şartla ve hikayedeki kişiler Santiago'nun yoluna devam etmesini salık vermektedir...


Diğer kitap yorumlarım için tıklayınız



Hiç yorum yok: