25 Eylül 2012 Salı

PİRAYE, Canan Tan

PİRAYE, Canan Tan
PİRAYE
Canan Tan
Genel olarak hikayeyi ele aldığımızda, burada yaşananlar hemen bir çok genç kızın başına gelebilecek şeyler; Piraye'nin kiminle evlendiğiyle ilgili değil bu durum; Piraye'nin evlilik aşamasına gelene kadar yaşadığı, üniversite hayatından bahsediyorum. Ben çok basite indirgemiş olsam da, "Güzelin kaderi çirkin olurmuş!" sözünü hatırladım nedense.

Hikaye belki bir başka yazarın elinde, iki cilt olacak şekilde tasarlanabilirdi; ancak yazar, Canan Tan, okuyucuyu uzun uzadıya sıkmak yerine, düşsel ve aşırı edebi derinliklerden uzak anlatmış, Piraye'yi. Çehov tarzı denilen bir şekilde kaleme alınmış bir hikaye, bu. Roman bitmiş olsa da, beyniniz sonrasını hayal etmeye devam etmekle meşgul olacaktır...

24 Eylül 2012 Pazartesi

KAZAKLAR, Tolstoy

KAZAKLAR, Tolstoy
KAZAKLAR
Tolstoy
Olenin, şehrin hengamesi içerisinde; sosyal yaşamın çöküntüsünün eşiğine gelmiş bir astsubaydır. Hızlı ve lüks içerisinde yaşanan hayat ve ardından gelen borçlar, Olenin'i oldukça bunaltmaktadır. Kaçmak, kurtuluş gibi gelir. Aldığı askeri görev nedeniyle, Kafkas'lara giderek, tüm bu karmaşadan kurtulup, en kısa sürede borçlarını ödeyecek duruma gelemeyi ümit eder. Ve yolculuk başlar...

"Uzun bir yolculuğa çıkan bir insanın, ilk iki, üç istasyona kadar hayalinde hep ayrıldığı yerler yer alır; daha sonra, birdenbire, yolda geçirilen bir gecenin sabahında, düşünceleri gideceği yere odaklanır, artık gideceği yerle ilgili hayaller kurmaya başlar"

21 Eylül 2012 Cuma

İLK AŞK, Turgengev

İLK AŞK, Turgengev
İLK AŞK
Turgengev
Turgenyev'in okuduğum ilk kitabıdır. Dallas, Hayat ağacı dizilerini bilirsiniz. Oradaki ilişkileri, biz Türkler hep ilginç bulmuşudur. İşte, Turgenyev, İlk Aşk ile ucundan azıcık, Dallas-vari bir aşk hikayesini, bizler için yazmış.

Dallas-vari demekle sakın olaki, hikayeyi küçümsediğimi sanmayın. Hikayenin sonu itibariyle böyle deme gereği duydum. İlk aşkını yaşamak ve sürdürmek isteyen bir çocuk -ya da delikanlı- için beklenmedik ve hazin bir son, hepinizi üzecek. Ama yapacak birşey yok, hayat bu!

Vladimir Petroviç, ilesiyle birlikte kendilerine ait bir sayfiyeye gelirler. Sonra, bu sayfiyeye, düşmüş bir prenses ve kızı da gelirler. Maddi açıan oldukça güç duruma düşmüş olan prenses ve kızı, Vladimir'in ailesinden alelen yardım dilenir. Bu ilk günlerde, Vladimir gözlerini kamaştıran ve kendinden beş yaş büyük olan Zinaida ile karşılaşır...

20 Eylül 2012 Perşembe

KAR KOKUSU, Ahmet Ümit

KAR KOKUSU, Ahmet Ümit
KAR KOKUSU
Ahmet Ümit
Günü kurtaracak, hoş bir polisiye roman... 1980'lerin Moskova'sında geçen hikayede; TKP'nin bazı üyeleri hem eğitim görmekteler, hem de -Türkiye'de bir takım siyasal suçlardan dolayı arandıklarından- gizlenmektedirler. MİT, bu kişilerin peşine adamlar takmıştır. Amaç, TKP'yi çökertmektir.

Moskova'daki Uluslararası Leninzm Enstitüsü'nde eğitim gören Türk gurubu içindeki, Mehmet adlı biri öldürülür... Bu işi yapan kişinin, MİT tarafından, TKP'ye sızdırılan kişi olduğu düşünülmektedir. Herkesin herkesten şüphelendiği ve akıcı anlatımıyla heyecanı hiç düşmeden okuyacağınız bu romanda, Moskova'da soğuk bir kışta yağan karın kokusunu alacaksınız...

* Diğer kitap yorumları için tıklayınız.

PALTO, Gogol

PALTO, Gogol
PALTO
Gogol
"Hepimiz Gogol'ün Palto'sundan çıktık" itirafında bulunmuş büyük yazar, Dostoyevski. Rus edebiyatında, gerçekçilik anlamında ve küçük adam temasıyla, haklı yerini almıştır, Gogol.

Palto, oldukça kısa bir hikaye olmakla birlikte, Türk edebiyatında da benzer, zavallılığa vurgu yapan, ajitasyonist eserler vardır. Ancak, Gogol neredeyse ilk defa, Rus halkını, kendine göstermiştir bu eseriyle. Çoğumuz biliriz ki, bir çok romanda, hep büyük adamların hikayeleri anlatılır: Kralların, Prenseslerin, büyük işadamlarının vs... Gogol, bu eserinde, küçük bir adamı anlatarak onu yüceltmiştir. Bir kral ya da bir prens yerine, basit bir memuru konu almıştır. Bu eserin, bir hikaye olmasının ötesinde, doktrinsel bir etkisi de vardır ki, dönemin Rus büyükbaşlarına bir göndermedir...