20 Eylül 2012 Perşembe

FAUST, Goethe

FAUST, Goethe
FAUST
Goethe
Zor ve ilginç bir kitap! Yazar, Johann Wolfgang Goethe, bu kitabı neredeyse altmış yılda tamamlamış. Evet bildiğiniz 60 yıl...

Peki, bu süreye değmiş mi? Emin olun, şahsi fikrim -ki mevcut Türkçe çevrisiyle konuşuyorum- hiç yazmasa da olurmuş. Ancak, yine de haksızlık yapmış olmamak için boku, tercümeye ve kendime atmak istiyorum. Kitabı okuduktan sonra yaptğıım minik bir araştırma neticesinde; bu denli haksızlık yapmanın doğru olmayacağını gördüm.


Kitap, bir roman değilde, bir tiyatro için yazılmış bir oyun demek daha doğru olacaktır. Zaten sürekli olarak kişiler konuşmaktadır. Üçüncü bir anlatıcı olmayıp, kişiler yeri geldikçe anlatıcı olmaktadırlar -ki bir köpeği, kuşu vb. bile dile getirmiş yazar. Elbette edebi açıdan bakarsak ve hatta Alman edebiyatı açısından bakarsak, eminim ki, harika sözlerin uçuştuğu bir eser denilebilir. Çevirisi ne kadar iyi olursa olsun, o dilin etkisini yansıtmak zor olacaktır. Ağdalı dil ile bir konu anlatılıyor bize...

Konunun özü, artık mutlu olamayan Faust'un, ruhunu şeytana (Mefisto) satarak, şeytanın yardımı (uşaklığı) ile istediği herşeyi yaptırmak olmaktadır. Ve yine üstüne basa basa diyorum ki, tercümeden kaynaklı bir durum olsa gerek (hala yazara bok atmaktan kaçınıyorum) konular aniden değişiyor ve "hooop, n'oluyor kardeş" moduna giriyorsunuz. Kumsaati yayıncılıktan çıkan bu kitabun Türkçesini, Kerem Çetinoğlu yapmıştır.

Ben bu kitabı, bir de başka bir yayınevinden okumak isterim. Mesela Bordo-Siyah yayınevinden. Onların kitapları hem çok iyi hem de hikaye kısa da olsa, özenli bir çalışma ile bizlere sunuyorlar.

Bir eleştiri yapmak istiyorum; Goethe'nin okuduğum iki kitabını baz alarak: Genç Werther'in Acıları ve Faust. Yazar, maalesef, sanki hava atarcasına(!) sürekli olarak Yunan Mitolojisine kafayı takmış durumdadır. Gerek, Genç Werther'in Acıları'nda olsun ve özellikle de gerek Faust'ta olsun, bu Yunan miti fazlasıya gına getirdi bana. Kimbilir belki de o dönemlerde, Yunan Mitolojisini incelemek herkese nasip değildi herhalde; bu mitler çok revaçta olduğundan ya da malum mistik hikayelerle dolu olduğundan, fazla ilgi görüyordu.

Ne olursa olsun, yazar basitliği ele almamış. Faust'a bakacak olursak, okuyucuyu (izleyiciyi) oldukça fazla zorlamak istemiş. Belli bir kültürün oluşturduğu kitleye hitap eden bir eser olarak nitelendirmek istiyorum. Sanırım ben bu eser için, henüz hazır değilim. Ya da başta da belirttiğim gibi, bir tercüme kurbanı oldum. Bu kitabı alın okuyun ve bana da anlatın!


* Diğer kitap yorumları için tıklayınız.
 
 
 

Hiç yorum yok: