5 Mayıs 2012 Cumartesi

VEDA, Ayşe Kulin

VEDA, Ayşe Kulin
VEDA
Ayşe Kulin
Sizleri bilmem ama, ben Türk yazarlarını beğeniyorum. Geleneksel bir tarzları var. Edebi yazım tarzından vazgeçmiyorlar. Okurken sürekli olarak beni hayal etmeye zorluyor, dolayısıyle kendimi, anlatılanları bir bir yaşıyor gibi hissediyorum. Çağımızın -ki sadece okuduklarımı baz alarak söylüyorum- yabancı yazarlarında, edebi yaklaşımı pek göremiyorum. Heyecan, macere vb. şeylerde daha usta olmalarına rağmen -belki, dilin beceriksizliği yüzünden- edebi bir yazım tarzları yok gibi geliyor. Zaman içerisinde daha fazla kitap okudukça tahlilimin derinliğini de arttıracağım.

Ayşe Kulin'in VEDA romanı, Osmanlı'nın bitiş ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna kadar olan yıllarını anlatmaktadır. Bir roman olmasının yanı sıra, sizlere tarih dersi de vermektedir. Bu açıdan öğretici bir kitap olduğunu da söylebilirim.

Bu romanda, herşeyin sonu anlatılıyor, herşeye veda ediliyor. Son Maliye Nazırı, Son Padişah vb.. Herşey bitiyor ve yepyeni, ama sancılı günlere gebe bir gelecek başlıyor.


Çoğunlukla, son Maliye Nazırı Ahmet Reşat beyin konağında geçen olaylar, kimi zaman üzecek, kimi zaman güldürecek ve kimi zaman da heyecanlandıracak. Dozunda ve tam yerinde erotizmiyle de sizi alıp götürecek. İstanbul işgal altındadır. Azınlıkların hainliğinde ise sınır tanınmıyordur. Durumunuz ne olursa olsun, kıtlık baş göstermiştir. İstanbul sürekli göç almaktadır. Mustafa Kemal Anadolu'da yerini almış, son Padişah ise Mustafa Kemal için ölüm fermanını vermiştir. İşgal kuvvetleri, ülkeyi bölüşmek için aralarında gizli gizli çatışıyorlar. Son Padişah, İngiliz yanlısıdır. Ve son Padişah'a -ki henüz son Padişah olduğuda bilinmiyor- sonuna kadar bağlı bir Maliye Nazırı; Ahmet Reşat. Görüyor herşeyi, ama Osmanlı'ya bağlılığı da elini kolunu bağlıyor. O da eninde sonunda mücadeleye katılacaktır. Her ne pahasına olursa olsun..

Bu kitabın devamı olan UMUT adlı romanı henüz okumadım. Acaba Ahmet Reşat ne yapacak?





Hiç yorum yok: